L. ESNEME VE AKSIRMA ÂDÂBI

Esnemek; uykusuzluk, yorgunluk veya can sıkıntısı sebebiyle kişinin gayr-i irâdi bir şekilde ağzını açarak uzunca nefes alıp vermesidir. Bu hâl, bir bakıma dalgınlık ve gaflet göstergesidir. Halk arasında “hapşırma” diye de bilinen “aksırma” ise nefes kaslarının basınçlı hareketiyle kişinin içerisindeki havayı bir anda ağız ve burun yoluyla şiddetlice dışarı atmasıdır. … Devamını Oku

M. YOLCULUK ÂDABI

“Allâhım! Ümmetimin (sabah) erkenden başladıkları işlerini bereketli kıl!” Ebu Dâvûd, Cihâd, 78 İnsan hayatının vazgeçilmez ihtiyaç ve vâkıalarından biri, yapılan yolculuklardır. Bu yolculuklar askerî, ticârî, ilmî maksatlarla olabileceği gibi ibret almak ve sıla-i rahim için de olabilir. Bunun haricinde beşeri hayat îcâbı daha farklı gayelerle de yolculuklar yapılır. Şu kadar … Devamını Oku

N. YATMA VE UYUMA ÂDÂBI

Yatma seherde, uğrarsın derde Söyle her yerde elhamdülillâh Yunus Emre Yüce Rabbimiz, gündüzü daha çok maişetin temini için çalışma, geceyi de uyku ve dinlenme vakti yapmıştır. Âyet-i kerimelerde şöyle buyrulur: “O (Allâh), geceyi sizin için (örtünecek) bir elbise, uykuyu bir dinlenme, gündüzü de kalkıp çalışma zamanı yapmıştır.” (el-Furkân 25/47)  “Uykunuzu … Devamını Oku

O. OTURMA ÂDÂBI

“Ey îmân edenler! Size, «Meclislerde yer açın!» denildiği zaman hemen yer açın ki Allâh da size genişlik versin.” el-Mücâdele 58/11 Hayatın her alanını en güzel şekilde tanzim eden İslâm dini, oturuş tarzları ile alakalı da bir kısım edeb kâideleri koymuştur. Bir Müslümanın rastgele yerlerde yine rastgele oturamayacağını, her hareketinin bir … Devamını Oku

1. Peygamber Efendimiz’in Oturuş Şekilleri

Fahr-i Kâinât Efendimiz’in mûtad olan oturuş tarzı, diz üstü oturma şeklinde idi. (Müslim, Îmân, 1, 5; Buhârî, Îmân 37) Fakat bunun haricinde de oturuş şekilleri vardı. Bunlardan biri bağdaş kurarak oturmasıdır. Câbir bin Semure -radıyallâhu anhümâ-, Resûlullah Efendimiz’in, sabah namazını kıldıktan sonra güneş iyice yükselinceye kadar, bağdaş kurarak oturduğunu haber … Devamını Oku

2. Peygamber Efendimiz’in Tasvip Etmediği Oturuş Şekilleri

Fahr-i Cihân Efendimiz’in beğenmediği ve hoş karşılamadığı oturuş biçimleri de vardır. Meselâ tek elini arkaya uzatıp elinin ayasına yaslanarak ve vücudunu da ona göre biçimlendirerek oturmak Efendimiz tarafından makbul karşılanmamıştır. İki elini arkaya koyup ayalarına yaslanmak sûretiyle oturmak da aynı şekilde uygun görülmeyen oturuş tarzlarından biridir. Çünkü bu oturuş, insanlara … Devamını Oku

3. Meclislerde ve İnsanların Bulunduğu Yerlerde Oturma

Allâh Resûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem-, meclislerde oturma âdâbı ile alakalı da çok güzel esaslar koymuştur. O, “Sizden biriniz bir kimseyi oturduğu yerden kaldırıp yerine kendisi oturmasın. Fakat açılarak halkayı genişletiniz.” buyurmuştur. (Buhârî, Cum’a, 20) Bir başka hadis-i şerifinde de oturduğu yerden kalkan kimsenin geri döndüğünde, önceki oturduğu yere oturmaya … Devamını Oku

Ö. DÂVETE İCÂBET ÂDÂBI

“Biriniz yemeğe dâvet edildiği zaman gitsin; şayet oruçluysa yemek sâhibine dua etsin, oruçlu değilse yesin.” Müslim, Nikâh, 106 İslâm dîni, mü’minleri birbirine kardeş yapmış (el-Hucurât 49/10) ve onların aralarındaki kardeşlik bağlarını güçlendirecek vesilelere büyük önem vermiştir. Bunlardan biri de mü’minin diğer bir mü’min kardeşinin dâvetine icâbet etmesidir. Allâh Resûlü -sallallâhu … Devamını Oku

1. Düğün Dâvetlerine İcâbet

Muhtelif vesilelerle Müslümanların bir araya gelip kaynaşmasını arzu eden Sevgili Peygamberimiz, “velîme” denilen düğün yemeklerine ayrı bir önem vermiş ve şöyle buyurmuştur: “Biriniz düğün yemeğine dâvet edildiği zaman mutlaka gitsin!”. (Buhârî, Nikâh, 71) “Biriniz (düğün) yemeğine dâvet edildiği zaman gitsin; şayet oruçluysa yemek sâhibine dua etsin, oruçlu değilse yesin.” (Müslim, … Devamını Oku

2. İcâbet Edilmemesi Gereken Dâvetler

Allâh Resûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem-, meşrû olan dâvetlere icâbet eder, eğer dâvet edilen yerde Allâh Teâlâ’nın rızâsına muhâlif bir şey varsa icâbet etmezdi. Enes -radıyallâhu anh-, Nebiyy-i Muhterem Efendimiz’in lüks kapların kullanıldığı kibirli kimselerin sofrasında yemek yemediğini haber vermektedir. (Buhârî, Et‘ime, 8) Peygamberimiz vefat edinceye kadar kibirli ve zorba … Devamını Oku