4. Hanımlarıyla İstişâresi

“İstişâre eden pişmân olmaz.” Heysemî, II, 280 Lügatte arı kovanından bal almak, rey vermek gibi mânâlara gelen istişâre, herhangi bir mevzuda doğruya, hakîkate ulaşmak veya yaklaşmak için bir başkasının görüşüne, fikrine müracaat etmek, danışmak ve ondan işaret almak demektir. Farklı düşünce ve tecrübelerden istifâde etmek sûretiyle bir karara varmak, muhtelif … Devamını Oku

5. Hanımlarına Yardımcı Olması

“Allah Resûlü de bir beşerdi. Elbisesini diker, koyunlarını sağar, kendi işlerini yapardı.”                                                                                             İbn-i Hanbel, VI, 256 Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- hayat sâhibi her canlıya hizmet etmekten dolayı ecir alınacağını haber vermiş (Bûhârî, Şirb, 9) ve kendisi de Allah’ın mahlûkâtına elinden gelen her türlü hizmeti yapmıştır. Durum böyle olunca … Devamını Oku

6. Âilesinin İhtiyaçlarını Görüp Gözetmesi

Evin efendisine düşen en mühim vazifelerden biri, âilesinin rızkını temin etmek ve ihtiyaçlarını karşılamaktır. Çünkü Cenâb-ı Hak erkeğe, fıtraten ve hükmen o vazifeyi vermiştir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için, erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur.” (en-Nisa 4/34) Âyet-i kerîmede … Devamını Oku

7. Peygamberimiz’in Birden Fazla Evlenmesinin Hikmetleri

Fert ve toplum yapısının bir gerçeği olan çok evlilik; cemiyetin hayat tarzı, an’anesi, kültürü, nüfus dengesi, mahallî şartlar gibi pek çok sebebe bağlı olup insanlık tarihiyle yaşıttır. Araştırmalar neticesinde dünyanın her bölgesinde ve her milletinde bu vâkıaya rastlandığı müşâhede edilmiştir. Çok evlilik, Brahmanizm ve Zerdüştlük gibi doğu dinlerinde meşru kabul … Devamını Oku

B. BİR BABA OLARAK PEYGAMBERİMİZ

Evliliğin ve âile kurmanın esas maksatlarından biri evlât yetiştirmek ve insan neslinin devamını sağlamaktır. Bu da öncelikle babaya bağlıdır. Baba evlâtlarını yetiştirmede ve terbiye etmede ne kadar dikkatli ve gayretli olursa çocuklar o kadar kaliteli yetişir ve cemiyet, müeddeb insanların yaşadığı bir huzur mahalli hâline gelir. Çocuğun ruh ve beden … Devamını Oku

1. Çocuklarına ve Torunlarına Karşı Sevgi ve Şefkati

Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Resûl-i Ekrem Efendimiz, bütün ümmetine, hatta bütün eşyaya sevgi ve şefkât beslemekle birlikte, husûsiyle çocuklara karşı farklı bir muhabbet duymuştur. Sevilmeyi, şefkâti ve merhameti yeterince tadamayan Câhiliye dönemi çocukları, Allah Resûlü sâyesinde cemiyetin göz bebeği olmuşlar ve gönüllere taht kurmuşlardır. Başının okşanmasına, yanağının muhabbetle öpülmesine alışmamış … Devamını Oku

2. Terbiyelerine İhtimam Göstermesi

“İlk söz olarak çocuklarınıza güzel bir şekilde «lâ ilâhe illallâh» demeyi öğretiniz!”                                                               Beyhakî, Şuabu’l-îmân, VI, 398 Çocuğun eğitime ve öğretime açılan ilk kapısı âilesidir. Âile içinde gördüğü şeyler, onun zihninde hayat boyu canlı kalır ve şahsiyetini şekillendirir. İmam Gazâlî şöyle der: “Çocuk, ebeveyninin yanında bir emanettir. Onun temiz … Devamını Oku

3. Ebedî Hayata Hazırlaması

“Namaza kalkın ey Ehl-i Beyt! «Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor»”                                                          Tirmizi, Tefsir, 33 Bir müslümanın öncelikli mesûliyeti, öldükten sonra Allah’ın huzurunda vereceği hesâba hazırlık yapmaktır. Ancak bu mesûliyet kendisiyle sınırlı olmayıp aynı zamanda evlâtlarını ve yakınlarını da içine almaktadır. Dolayısıyla bir âile reisi, … Devamını Oku

II. PEYGAMBERİMİZ’İN HİZMETÇİLERİNE MUAMELESİ

“Kişinin, nefsine, âilesine, çoçuğuna    ve hizmetçisine yapmış olduğu  harcamalar sadakadır.”                                                                                               İbn-i Mâce, Ticârât, 1 Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- kendisine hizmet eden kimseleri diğer insanlar gibi Allah’ın bir kulu olarak kabul etmiş ve onlara hüsn-i muâmelede bulunmuştur. İnsan olma açısından efendi ile hizmetçi arasında hiçbir fark görmemiştir. Öncelikle hizmetçilere … Devamını Oku

III. PEYGAMBERİMİZ’İN AKRABALARINA MUAMELESİ

“Rızkının çoğalmasını, ömrünün uzamasını  isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin.”                                                                                                          Buhârî, Edeb 12 İslâm ahlâk literatüründe akrabalık ilişkilerine riayet veya akrabalık bağı anlamında “sıla-i rahim” tabiri kullanılır. Arapçada sıla, bağ; rahim ise akrabalık demektir. Akrabalığın rahim kelimesiyle ifade edilmesi insan oğlunun bir anadan gelmesiyle yakından alâkalıdır. Yani birbirine akraba … Devamını Oku