“Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz!
Zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde
yardım görür ve rızıklanırsınız.”
Ebû Dâvûd, Cihâd, 69
Bir toplumu oluşturan fertlerin maddî ve manevî konumları farklılık arz eder. İçtimaî yapı zengin fakir, genç yaşlı gibi muhtelif zümrelerden oluşur. Her toplumda korunmaya, desteğe ve özel ilgiye muhtaç insanlar bulunur. Allah Teâlâ muhtelif âyetlerde böyle kimseler hakkında bizleri açık bir uslupla uyarmaktadır. (en-Nisâ 4/36; el-İnsân 76/8; ed-Duhâ, 93/9-10; el-Mâûn 107/1-3)
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- hiçbir ayırım yapmaksızın her kesimden insanla görüşmüş, bilhassa ihtiyaç sahiplerine yardım hususunda özel bir gayret sarf etmiştir. Nitekim yaşlılar, fakirler, yetimler, özürlüler, köleler ve cariyeler, iyi bir eğitimle topluma kazandırılması gereken çocuklar, ezilen ve istismar edilen kadınlar onun özel alâka ve himayesi sayesinde yaşanılabilir bir hayata kavuşmuşlardır. Dolayısıyla Nebiyy-i Muhterem -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in söz konusu insanlara gösterdiği yakın ilgi ve bu husustaki tavsiyeleri günümüz insanı için de güzel bir örnek teşkil etmektedir.